Kurtul Erkmen’in Mimari Yolculuğu
Pelin Olgun moderatörlüğünde gerçekleştirilen ‘Mimarın Yolculuğu’ programının son konuğu, KG Mimarlık’ın kurucu ortaklarından Yüksek Mimar Kurtul Erkmen, mesleki deneyimlerini ve mimariye olan tutkusunu anlattı. Erkmen, Art İstanbul Feshane’de yapılan bu söyleşide hem kendi mesleki geçmişini hem de KG Mimarlık bünyesinde gerçekleştirdiği projeleri detaylandırdı.
Erkmen, mimarlık tutkusunun çocukluğuna dayandığını belirtti. Babası ve amcasının da mimar olduğunu dile getiren Erkmen, “Çocuk yaşta babamın evdeki mecmualarından, kitaplarından ve çizimlerinden etkilenip mimar olmaya karar verdim” dedi. Bu kararı doğrultusunda lise bitiminde Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde eğitim almaya başladığını belirtti.
Eşiyle aynı üniversitede okuduğunu ve aynı zamanda üniversitede öğretim üyesi olduklarını belirten Erkmen, sözlerine şöyle devam etti: “Her iki kızım da bizim izimizden giderek mimarlık mesleğini seçti. Küçük kızım yaklaşık 5 yıldır KG Mimarlık’ta bizimle birlikte çalışıyor.”
Projelerinde Minimalizmi Benimsiyor
Kurtul Erkmen, projelerini minimal bir yaklaşım ile gerçekleştirdiğini belirtiyor. Mimarlık mesleğinde ustalık ve çıraklık ilişkisine büyük önem verdiğini ifade eden Erkmen, bu tür bir yaklaşımın önemli bir role sahip olduğunu vurguladı. Babası ve amcasıyla çalışmanın kendisi için eğitici olduğunu dile getiren Erkmen, “Benim ustam babam oldu” dedi.
Erkmen, projelerinin çoğunda minimalizmi benimsediğini ifade ederek şunları söyledi: “Süsten arındırılmış bir estetik peşindeyim. Ancak bu yaklaşım işçiliğin de kaliteli olmasını gerektiriyor.” Projelerinin sadece işlevi yerine getirmekle kalmayıp aynı zamanda bağlamla da ilgili bir mesaj taşıması gerektiğini savunan Erkmen, “Yapıların işlevi iç mekanla anlatılabilir ancak dış görünüşleri de önemli bir mesaj verir” dedi.
Art İstanbul Feshane Projesi
Söyleşinin gerçekleştirildiği Art İstanbul Feshane projesine dair de açıklamalarda bulunan Erkmen, bu projedeki çalışmaları sırasında saygıyı ön planda tuttuklarını belirtti. Feshane binasının tarihçesinden bahseden Erkmen, binanın Osmanlı dönemine kadar uzanan köklü bir geçmişe sahip olduğunu anlattı.
Erkmen, bu projede çeşitli danışmanlar, koruma kurulları ve İBB Miras ekibi ile birlikte çalıştıklarını belirterek şunları söyledi: “Tasarım sorumluluğu tamamen mimara aittir ancak böyle bir projeyi tek başına yürütmek mümkün değildir.”
Proje kapsamında binanın tarihçesini araştırarak anlayış geliştirdiklerini ifade eden Erkmen, “Bu bina 1830’lara kadar uzanan bir öyküye sahip. İlk yapı buharla çalışan makineler için uygun hale getirildi ve birkaç defa yangın geçirdi.”