Ali Babacan: ‘Avrupa Birliği Türkiye için ne zaman hazır olacak?’
Türkiye-AB İlişkileri
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Yunanistan’da yayınlanan ‘To Vima’ gazetesine konuştu. 19 Mayıs tarihinde yayınlanan söyleşide Babacan, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine neden henüz ulaşamadığını ve bu süreçte siyasi nedenlerin oynadığı rolü ayrıntılı şekilde açıkladı. Babacan, Avrupa Birliği üyelik sürecinin gerektirdiği reformların Türkiye’nin sistemsel olarak gelişmesine ve vatandaşlara daha yüksek yaşam standartları sağlamasına olanak tanıdığını söyledi. Ancak karşı tarafta Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye ne zaman hazır olacağı sorusunu gündeme getirdi.
Türkiye’nin İç Siyaset Tablosu
Babacan, Türkiye’de geçtiğimiz yıl yapılan genel seçimler ve bu yıl yapılan yerel seçimler hakkında da değerlendirmelerde bulundu. Seçimlerin vatandaşların sandığa olan inancını bir kez daha kanıtladığını belirten Babacan, ülkenin kaderinin hâlâ vatandaşların elinde olduğunu ve oy verme yoluyla değişime gidilebileceğini vurguladı. Ayrıca, son yıllarda Türkiye ile Mısır, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkeler arasındaki ilişkilerin normalleşmesinde muhalefetin gücünün önemli bir etken olduğunu ifade etti.
Gazze ve Ortadoğu Politikaları
Gazze’deki durum ve Türkiye’nin Ortadoğu’daki rolü hakkında da açıklamalarda bulunan Babacan, Türk diplomasisinin ateşkes için çaba gösterdiği ancak kalıcı barışın İsrail hükümetinin temel insan haklarını ihlal eden pervasız politikalarını sonlandırmadığı sürece mümkün olmayacağını söyledi. Gazze’nin ağır tecrit altında bir açık hava hapishanesi olduğunu hatırlatan Babacan, İsrail’in kutsal mekanlara yönelik saygısız tutumunun gerilimi tırmandırdığını ve uluslararası hukuka aykırı yerleşkeler kurduğunu belirtti.
Rusya-Ukrayna Savaşı
Son olarak, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırılarının kabul edilemez olduğunu ve uluslararası hukuka aykırı olduğunu vurgulayan Babacan, Türkiye’nin hem Ukrayna hem de Rusya ile konuşabilme avantajına sahip olduğunu ifade etti. Rusya ile ilişkilerde ‘her koşulda diyalog halinde olma’ stratejisinin en iyi yol olduğunu savundu.