Daha İyi Bir Gelecek İçin Markaların Harekete Geçme Zamanı

2171

Sustainable Brands® Global Platformu’nun Türkiye buluşması olan 
SB Turkey 2020, ‘Delivering The Good Life/İyi Yaşamı Sunmak’ temasıyla 
ikinci gününü tamamladı. Online olarak gerçekleşen etkinlikte, dünyadan ve ülkemizden önde gelen konuşmacılar ve marka liderleri, yeni normal düzeninde değişen tüketici alışkanlıklarını ve bu noktada markalara düşen görevleri tartıştı.

COVID-19 salgını nedeniyle bu yıl dijital ortamda gerçekleşen, Sustainable Brands® Global Platformu’nun Türkiye buluşması olan SB Turkey 2020 tamamlandı. ‘Delivering the Good Life (İyi Yaşamı Sunmak)’ temasıyla yapılan etkinliğin ikinci gününde, marka liderleri yeni normal düzen içinde sürdürülebilir bir yaşam içine neler yapılabileceğini tartıştı.

Gıda İsrafına Çözüm: Boşa Harcama Bağışla

Ana oturumda bir araya gelen P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Genel Müdürü Tankut Turnaoğlu, Yemek Yazarı ve Yapımcı Refika Birgül, Gıda Kurtarma Derneği & Fazla Gıda Kurucusu Olcay Silahlı sürdürülebilir bir yaşam için boşa harcanan, atılan gıdaların nasıl kurtarılabileceğine ve markaların bu noktada üzerlerine düşen görevler üzerine konuştular.

Türkiye’de yılda 300 milyar TL’lik gıda çöpe gidiyor ve bunun en az 90 milyarının gıda olarak kullanılabilecek şeyler. Bu gıdaların boşa harcanmasına izin vermek istemeyen Fairy ve Gıda Kurtarma Derneği iş birliği ile gıda israfı önlenirken 330.000 kişiye gıda yardımı sağlanıyor. Yapılan çalışma ile gıda israfı konusunda toplumda farkındalık da yaratılıyor. Gelecek dönemde yeni gıda bağış noktası aktifleştirilerek bağış noktalarında toplum gıda israfına karşı bilinçlendirecek. Boşa Harcama kampanyası ile yılda 1,5 milyon TL değerinde ürün israfı önlenirken, kurulacak lojistik altyapı ile de toplam 7 milyon TL değerinde ürün, ihtiyaç sahibi ile buluşturulacak.

Geleceğin Hikayesini Yeniden Yazıyoruz

Konferansın ana oturumunda ‘Covid-19 ile Neler Değişti?” bir tartışma gerçekleştiren, KONDA Araştırma Genel Müdür Bekir Ağırdır ve Sürdürülebilirlik Akademisi Yönetim Kurulu Üyesi Arzu Deniz Aksoy yeni dönemde değişen toplumsal alışkanlıklar ve beklentilerin şirketleri nasıl yönlendirdiklerini konuştular. Ağırdır yeni normal düzende markalar için toplumla ilişki kurmanın öncelik haline geldiğini vurgularken sözlerine “Şirketler ve markalar için toplumla ilişki kurma zamanı geldi. İş yaptığınız coğrafyada hatta tüm yer kürede, toplumsal barışın sağlandığı, adaletsizliğin yol olduğu bir dünya inşa etmek gerek. Çünkü sürdürülebilirlik sadece çevreyi korumak anlamına gelmiyor. Bu bir vicdan meselesi ya da iletişim stratejisi de değil. Toplumsal bir sorumluluk. Zaten artık tüketici de bunu bekliyor. Şirketlerin sadakat programları var mesela, peki şirketler topluma ne kadar sadık diye soruyor tüketici. Bu toprakların derdiyle ne kadar ilgili? Çalışanlarına, ailesine, tedarikçilerine, ekosistemine ne kadar sadık? Artık bunları sormaya başlayan bir toplumda bir marka başarılı olmak için yaşamın önündeki tüm engelleri kaldırmak için çalıştığında başarılı olabilir.” şeklinde devam etti.

Sürdürülebilir Bir Yaşam İçin Harekete Geçme Zamanı

L’Oréal Türkiye Tüketici Ürünleri Divizyonu Genel Müdürü Talat Olgay ve Tüketici Ürünleri Divizyonu Mass Pazarlama Direktörü Gamze Gılava sürdürülebilir bir dünya için marka olarak yaptıklarını anlattılar. L’Oréal Türkiye son dönemde yaptığı çalışmaların gelecek için ne kadar önemli olduğunu vurgulayan ve tüm markaları sürdürülebilir bir dünya için çalışmaya davet eden konuşmacılar; “Gezegenimiz tehlike altın ve geri dönüşü olmayan bir noktaya çok yakın. Sürdürülebilirlik adına ne yapıyorsak artık daha fazlasını yapmamız gerekiyor. Yaşadığımız pandemi sürecinin dahi sürdürülebilirlikle ilgisi var. Çünkü ormansızlık ve doğal yaşamın günden güne kısıtlanması insanların yeni ve beklenmedik krizlere daha açık hale gelmesine neden oluyor. Dünya Sağlık Örgütü son 100 yılda 4 salgın uyarısına karşın son 10 yılda 4 salgın uyarısı yaptı. Bu içinde bulunduğumuz durumun ciddiyetini gösteriyor aslında. Geleceğimiz için acilen harekete geçmemiz gerekiyor.” Dediler. L’Oréal için sürdürülebilirliğin yeni bir konu belirterek; “Zaten bizim ana konularımızdan biri hep buydu. Yaşanan salgının ardından kendimize daha büyük hedefler de belirledik. 2030 yılı için 3 temel hedef belirledik; iş yapış şeklimizi gezegenimizin iş yapış şekillerine saygı duyarak şekillendirmek, tüm ekosistemi güçlendirmek ve dünyanın yüzleştiği acil önlem alınması gereken çevresel ve sosyal zorlukların çözümüne katkı sağlamak. Biliyoruz ki artık tüketici değişiklik istiyor, çevre kirliliği için endişeli, sürdürülebilirliğe önem veren markalarla çalışmak istiyor. Biz de bunu onlara sağlamak için elimizden gelenin de fazlasını yapmaya hazırız” ifadelerini kullandılar.

Sürdürülebilir Moda Mümkün Mü?

Lenzing AG – TENCEL™ Global Marka Yönetimi Başkan Yardımcısı Harold Weghorst moda ve sürdürülebilirlik birlikte hareket edebilir mi sorusunu cevapladı. Tekstil endüstrisinin yılda 1,2 milyar ton karbon emisyonuna ve 9 milyon ton plastik atığın okyanuslara gitmesine neden olduğunu belirten Weghorst, bunun dışarıdan çok renkli görünen moda sektörünün karanlık yüzü olduğunu vurguladı. Peki, biz bu durumda neler yapabiliriz diye sorarak; “Her şeyden önce şunu söyleyebilirim ki beklemeden harekete geçmek zorundayız. Ve birlikte harekete geçmeliyiz. Hem markalar hem tüketiciler üzerlerine düşeni yapmalı. Doğru hammaddeyi seçmek, alternatif enerji kaynaklarına yönelmek, daha az satın almak, daha fazla dönüştürmek… Hepimizin sürdürülebilir bir dünya için yapabilecekleri var. Dünyamızı hem kendimiz hem gelecek nesiller için kurtarmak zorundayız ve bunu şimdi yapmak zorundayız. Şimdi durup ben ne yapabilirim, dünyamız için elimden ne geliyor diye sormanız lazım.” ifadelerini kullandı.

Plastik Atıkların Olmadığı Bir Dünya İçin: SB Ocean 

SB Turkey 2020 etkinliğinin ikinci gününde SB Ocean Turkey 2020 Yan Etkinliği de gerçekleştirildi. Etkinlik kapsamında dünyadan ve Türkiye’den konunun uzmanları “Mavi+Yeşil İyileşme”, “Plastiksiz Bir Dünya için İletişimin Gücü”, “Sıfır Atık Mavi ve Plastik Atık Yönetimi”, “Özel Sektör Döngüsel Ekonomi ve Plastik Uygulamaları”, “Okyanusu Koruyan Tüketici Tercihlerine Açılan Kapı – Sürdürülebilir Balıkçılık” ve “Bu ‘Searious’ Bir İş” başlıklarında konuşmalar yaparak plastik atığın azaltılması için yapılması gerekenleri tartıştılar.

Good Life Brand – İyi Yaşam Markaları Açıklandı

SB Turkey 2020’nin ikinci gününde, Sustainable Brands Turkey ve Nielsen iş birliğiyle bu yıl 3.’cüsü gerçekleştirilen ve Türk tüketicisinin yaşam tarzına, tüketim alışkanlıklarına, iyi yaşamı yeniden tanımlayan ve şekillendiren değerlerine odaklanan ve ‘Good Life/ Türkiye İyi Yaşam Araştırması’nın sonuçları da açıklandı. Araştırma sonuçlarına göre tüketicininiyi bir yaşam sunan, iyi yaşamla bağlantılı olan markaları seçtiği birçok kategoride seçilen markalar ‘Good Life Brand / İyi Yaşam Markası’ ödüllerine layık görüldü.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz